PANDEMİ SÜRECİNDE YAŞANAN UYKU BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ
Covid-19 ile hayatımıza giren sosyal mesafe uygulamaları, karantina kavramı ve maske zorunluluğu uzun zamandır yeni normallerimiz olarak kabul edilmekte. Yaklaşık bir buçuk yıldır, eski alışkanlıklarımızdan ve sosyal ortamlarımızdan uzak duruyoruz. İnsanlar için rutinlerinin aniden bozulması beraberinde pek çok sağlık sorununu da getirmiş durumda. Bu sorunlardan biri de uyku problemleri.
Pandemi sürecinde yaşanan uyku bozukluklarının nedenleri arasında gelecek kaygısı, sosyal mesafe ile beraber artan yalnızlık hissi ve gün içerisinde yeterince hareket etmeme faktörleri önemli etkenler olarak yer almakta.
“Bundan sonra ne olacak?” sorusu, gelecek kaygısıdır. Geleceğe yönelik bilinmezler, kaygıyı sürekli çoğaltarak uyku bozukluğuna zemin hazırlamaktadır.
Sosyal mesafe ve karantina uygulamaları ile artan yalnızlık hissi depresyon riskini de beraberinde getirir. Depresyon, uyku bozukluklarının kaynağını oluşturabilir.
Pandemi insanlarda kronik strese neden olmaktadır. Kronik stresin en yaygın fiziksel semptomları arasında iştah kaybı, inatçı baş ağrıları ve sindirim sorunları yer alır. Kronik stres en çok da uyku düzenini olumsuz yönde etkiler.
Uzmanlara göre yeterince yorulmayan insan vücudunun gece uykusuna dalması zorlaşmaktadır.
Gece uykusunun bağışıklık sistemi için oldukça önemli olduğunu belirten uzmanlar, uyku bozukluklarının Covid-19’a karşı savunmayı olumsuz yönde etkilemesinden endişe duyuyorlar.
PANDEMİ SÜRECİNDE UYKU BOZUKLUKLARI NASIL ÖNLENEBİLİR?
Sürdürülebilir bir düzen kurun. Eski rutininize bağlı kalmaya çalışın.
Gün içinde şekerleme yapmaktan, kısa uykulara dalmaktan kaçının.
Düzenli spor yapın.
Gece maruz kaldığınız bilgisayar, telefon, tablet, TV gibi cihazları sınırlandırın.