Çankırı'da bir dizi programa katılıp ziyaretlerde bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop basın mensupları ile bir araya geldi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Şentop, "Bu tür konuların bu şekilde ele alınmasını, konuşulmasını doğru bulmuyorum. Siyasi cinayetler, bir siyasi malzeme değildir. Siyasi cinayetler bir bilgi, bir duyum varsa, bunun intikal ettirileceği makamlar belli. Savcılıklara bildirilir. Eğer gerçekten savcılıklara bildirilecek düzeyde bir duyum varsa oraya bildirilir ama bunu kamuoyu önünde dedikodu şeklide konuşmak, siyaset malzemesi olarak konuşmak çok tehlikelidir ve çok yanlıştır. Bir güvensizlik ortamı oluşturmak, bir kargaşa ortamı oluşturmak Türkiye'de terör örgütlerinin çok arzu ettiği bir iştir böyle bir dedikoduyu konuşmak. Eğer şu kastediliyorsa, şüphesiz Türkiye'de Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, meclis başkanı olarak ben, siyasi partilerimizin genel başkanları, devletimiz güvenlik güçlerimi tarafından korunuyor. Bu koruma sadece görüntüde bazı güvenlik mensuplarımızın, polislerin etrafımızda görülmesi şeklinde değil. Bu koruma aynı zamanda istihbarı boyutları da olan, bu tür bir takım bilgiler geldiği takdirde bunları da değerlendiren ona göre gerekli tedbirleri alan bir çalışma içerisinde. Hepimizle ilgili bu tür şeyler bazen bazı günler geliyor. Ama bunlar genelde bizlere bile intikali gerekli olmayan hususlardır. Güvenlik güçleri bununla ilgili yapılması gerekenleri mutlaka yapıp değerlendirip sonuca ulaştırıyorlar. Dolayısıyla bu tür şeyleri her gün küçük büyük bizim de şahit olduğumuz hususları kamuoyuna taşıyıp bunları bir kamuoyunun gündemi içerisinde bir siyasi dedikodu içinde konuşmayı yanlış buluyorum. Türkiye'de bir güvensizlik, bir tedirginlik havası oluşturmaya sebebiyet verecek bir durumdur. Herkesi sorumluluk içerisinde hareket etmeye davet ediyorum. Doğru bilgi varsa, somut bilgi varsa bunun intikal ettirileceği yerler emniyet, güvenlik güçleri, savcılıklardır. Onlar gerekeni yaparlar. Böyle bir ortam yok Türkiye'de" dedi.
"Türkiye sınır dışı operasyonları yapmaya devam edecek"
Sınır ötesi operasyonlarla ilgili soru üzerine Şentop, "Türkiye uzun zamandır terörle mücadele ediyor. Terörün en önemli kaynağı coğrafi olarak da sınırların tam kontrol edemeyen komşularımızın bulunduğu topraklar. Suriye bu bakımdan çok önemli bir merkez haline geldi. Suriye ve Irak'ın kuzeyinde konuşlanan terör örgütü mensupları sınırı geçerek, Türkiye'ye gelerek terör eylemleri gerçekleştiriyorlar. Bununla ilgili uzun zamandır, on yıllardır mücadele ediyoruz. Türkiye yeni konsept değişikliğine gitti. Terör örgütlerinin sınırı geçip gelip eylem yapmasını beklemek yerine terör örgütlerinin bulundukları yerlerde onları yok etmek, imha etmek, etkisiz hale getirmek, yeni konsept bu. Bununla ilgili bilgi alındığı zaman, gerek görüldüğü zaman işi, operasyonu Türkiye yapıyor. Yapmaya da devam edecek" diye konuştu.
"İhracatçılarımızı ilgilendiren bir çalışmalar var"
Meclis çalışmaları işe ilgili değerlendirmelerde bulunan TBMM Başkanı Şentop, "Yaz döneminde, tatil döneminde hazırlanan bazı kanun çalışmaları vardı, onlar geldi. Birisi vergi ile ilgili düzenlemeler içeren kanun. Bu hafta tamamlandı, meclisimizden geçti. Şimdi ihracatçılarımızı ilgilendiren bir çalışmalar var. Başka bazı maddelerde bugün itibari ile geldi. Onunla ilgili havaleyi yaptık. Bu anlamda bir rutini devam edecek meclisimizin. Ama tabi esasa bugün yine bütçeye geldi. Bütçeyle ilgili de bir takvim yavaş yavaş oluşuyor. Sanıyorum komisyon Ekimin 20'sinde toplanacak. O tarihten itibaren plan ve bütçe komisyonumuzda bütçe görüşülmeye başlanacak. Daha sonra genel kurulda görüşülecek. Önümüzdeki ayların yoğun gündemi bütçe üzerinde olacak ama başka gündemlerde var tabi" şeklinde konuştu.
"Erken seçimle ilgili tartışmalar, Türkiye'nin eski bir hastalığı"
Erken seçimle ilgili soruları cevaplayan Şentop, "Erken seçimle ilgili tartışmalar, Türkiye'nin eski bir hastalığı. Eski derken 16 Nisan 2017 öncesine dair bir hastalık. Parlamenter sistem döneminde parlamentoda alelade bir çoğunlukla seçim kararı almak mümkündü. Hukuken bu mümkündü ve kolaydı. Siyaseten de çoğu zaman hükümet kurma konusunda, hükümeti sürdürme konusunda sıkıntılar yaşandığı için. Seçim kararı alma yönünde bir siyasi zeminde ortaya çıkıyordu. Nitekim 1961'den 2002'ye kadar Türkiye'de hükümetlerin ömrü bir buçuk yıl ortalama ömrü. Dolayısıyla hem siyasi hem hukuki bakımdan parlamenter sistemi erken seçim tartışmalarının olduğu konuşulduğu bir dönemdi. Zaten bundan rahatsızlık sebebiyle yeni anayasa değişikliği yapılırken, yeni hükümet sistemine geçilirken erken seçim kararını eski tabirle 'hine hacette' çok zaruri bir durum olduğu takdirde alabilecek bir düzenleme yapıldı. Seçim kararı almak çok zorlaştırıldı. Mecliste nitelikli çoğunlukta parlamentonun tam sayınısın beşte üçüyle 360 oyla ancak bir seçim kararı alınabiliyor. Mecliste veya Cumhurbaşkanı tarafından alınabiliyor. Ama biz sık sık seçim olmasın diye sistem değişikliğine gittik. Bir buçuk yıl ömrü olan hükümetler ve hiçbir zaman seçim dönemini tamamlayamayan parlamento yasama organı tablosundan kurtulmak için Türkiye anayasa değişikliğini yaptı ve kabul etti. Dolayısıyla erken seçim tartışmaları tamamen parlamenter sistem döneminde kalmış bir algının zihin dünyasının mesiresidir. Bu yeni sistem döneminde erken seçim mevzu bahis değil. Gerek hukuken gerek siyasi şartlar bakımından bir mantığı da yok" ifadelerini kullandı.