KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2 günlük ziyaret çerçevesinde KKTC'de çeşitli temaslarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun başkanlığındaki, CHP Büyükşehir Belediye Başkanlarından oluşan heyeti kabul etti. Heyette, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek, adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer de yer aldı.
"Kıbrıs bizim milli davamız"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, KKTC ile Türkiye arasında tarihi bağlar bulunduğunu söyleyerek, "Kıbrıs bizim milli davamız. Tarihi bağlarımız da var. Türkiye ve KKTC kazanılmış haklarının asla geri gitmesine izin vermeyecektir. Kazanımları arttırmak ve KKTC'nin özellikle üzerindeki ambargoların kalkması ve devlet olarak tanınması yönünde desteğimizi her ortamda sürdürme kararlılığındayız. Büyükşehir Belediye Başkanlarımızın uluslararası ölçekte üyelikleri, başkanlıkları var. KKTC bayrağını belediyeler aracılığıyla o toplantılarda olmasından büyük gurur duyuyorlar, olması için de çabaları var. Bunlar çoğaltılarak KKTC belediyeleri de bu toplantılara da üyelikleri gerçekleştirilerek ambargo delinebilir. Belediyelerimiz yarış halinde önemli hizmetlere imza atıyorlar, dünyadaki en yeni gelişmeleri takip ediyorlar. Dünyanın pek çok yerel yönetimi de proje transferi yapıyorlar, örnek oluyorlar. Aynı şekilde bu bilgi birikimlerini deneyimlerini KKTC belediyelerine de sağlama iradesindeyiz, karşılıklı ortak projelerle bu birlikteliği pekiştirmek, daha iyi noktaya taşımak kararlılığındayız. Belediyeleri ziyaret ederek karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyorlar" ifadelerini kullandı.
"KKTC'yi bu salgın döneminde bazı sıkıntılar içerisinde en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz"
Görüşmede konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ise "KKTC'yi bu salgın döneminde bazı sıkıntılar içerisinde en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Yıllardır verilen bir mücadele, benim cumhurbaşkanı seçilmemle yeni siyaset dediğimiz Kıbrıs'ta artık iki ayrı egemen eşit devletin varlığına dayalı bir anlaşma olabileceğini, yıllardır çeşitli farklı müzakerelerle şu ortaya çıkmıştır ki: Rum tarafı, Türk tarafını iki eşit olarak kabul etmiyor ve zaten de etmedi. Bildiğiniz gibi evvelinde 1960 öncesi bu konular çok konuşulmuş. Türkiye Cumhuriyeti'nin ağırlığını koyma sureti ile Kıbrıs'ta iki ayrı halkın olduğunu ve o anlaşmanın altında da hem Türkiye'nin hem Yunanistan'ın garantörlüğü üçüncü İngiltere. Ama maalesef kanlı Noeller, Erenköyler, Geçitkale'ler, Erenköyler. Zaten Makarios'un da gizlenmeden açıklamaları vardır. 'Biz Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Enosise sıçrama tahtası olarak kurduk ve o şekilde bu süreci yöneteceğiz. Kıbrıs'ta Türkiye'de Türk halkının kopmaz bir parçası olarak Kıbrıs Türk halkını etnik temizlikten geçirmek suretiyle onları yok etmek ve Yunanistan'a bağlamak için mücadelemizi sürdüreceğiz' açıklamaları vardı" ifadelerini kullandı.