Bu türkünün bana öğrettiği tek bir şey var:
Bayramı, bayram haline getirecek olan bizleriz.
Nostaljik duygulara kapılarak "Nerede o eski bayramlar" diye içlenmek, bayramların bayram olmasının önündeki en büyük engel.
Hiç sevmiyorum bu yaklaşımı.
Her şeyin geçmişte yaşanıp bittiği duygusundan başka bir şey ifade etmiyor bu yaklaşım.
Eski bayramları, bayram yapanlar da bizlerdik.
Bugünün bayramlarını bayram yapacak olanlar da bizleriz.
Tamam, bugünlerde salgın koşulları söz konusu...
O nedenle yapabileceklerimiz sınırlı.
Ama yine de bir bayram coşkusunun peşinden koşmalıyız.
Çocuklara bayram sevincini yaşatmanın önünde hiçbir engel yok mesela... Komşuya bir bayram armağanı yollamak da mümkün... Görüntülü arama diye bir imkân var, kullan bu imkânı ve büyüklerini ara... Telefon mesajına bazıları kızıyor, oysa bir mesajla bayram kutlamanın bile bir anlamı, bir karşılığı olacaktır... Çoktandır unuttuk İslami neşeyi... İslami bir neşe kaplamalı her tarafımızı... Gülümsemenin sadaka yerine geçtiği bir öğretinin bayram anlayışını geliştirmeliyiz...
Bugünün çocuklarının büyüdüklerinde "Nerede o eski bayramlar" diye anacakları bir bayram coşkusunu ortaya çıkarmak hepimizin görevi olmalı.
Bu duyguyla sesleniyorum:
Bayramlarımız bayram olsun!