İnsandan beklenen günahlarının farkında olması, yaptığından dolayı pişman olup tövbe etmesidir. İnsan tövbe edip tekrar günah işlese tekrar tövbe etmesi gerekir. Samimiyetle tövbe ettikten sonra tövbesini bozmuş olan bir kimsenin ikinci ve üçüncü defa yapacağı samimi tövbeleri de Cenabı Hak (c.c.) kabul eder.
Öte yandan, “Nasıl olsa Allah affeder” şeklindeki bir düşünceyle günah işlemeye devam etmek oldukça tehlikelidir ve şeytanın aldatmasından başka bir şey değildir. Tövbenin makbul olması için işlenen günaha pişmanlık duymak, günahı derhal terk etmek ve bir daha eski hale dönmemeye azmetmek gerekir. Ayrıca farzların yerine getirilmesi, helal lokma yenilmesi, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise hak sahibi ile helalleşilmesi de tövbenin kabulü için gerekli şeylerdendir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadisi şeriflerinde: “Bir kimse, bir başkasının haysiyetine ya da malına tecavüz ederek onun hakkını üzerine geçirirse, altın ve gümüş bulunmayan kıyamet gününden evvel hak sahibine hakkını ödeyerek onunla helalleşsin, aksi halde yaptığı haksızlık ve zulmü nispetinde onun iyi amellerinden alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa veya iyilikleri hak sahibinin hakkını karşılamaya yetmezse, hak sahibinin günahlarından alınıp haksızlık eden kişiye yüklenir.” buyurmuşlardır.
Dinimizde kişinin işlediği günah ne kadar büyük olursa olsun tövbe kapısı daima açık ve Allah’ın rahmeti de geniştir. Büyük olsun küçük olsun bütün günahların tövbe ve istiğfar ile affedileceği ayet ve hadislerle bildirilmiştir. Bu itibarla, her ne şekilde olursa olsun büyük günah işleyen kimseler yaptıkları bu günahlardan pişman olup, yukarıda belirtilen şekliyle tövbe ettikleri takdirde günahlarının affedileceği umulur. Zira Kur’anı Kerim’de Allah’a ortak koşmanın dışında bütün günahların affedilebileceği bildirilmektedir. “Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.”
Bütün bunlara ilaveten elden geldiğince insanlara iyilik yapmalı, yardımcı olmalı ve hayır hasenattta bulunmalıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz “İyilikler, kötülükleri (günahları) giderir.” [Hud, 11/114] buyurarak bu hususa dikkat çekmiştir.