105 kilo ağırlığındaki Kara Ahmet'in göğüs çevresi 1.24, boyun kalınlığı ise 50 santimetre ölçülüyordu. Kolları kaslı, bilekleri kalın, elinde aslan markalı bir pençe bulunuyordu. Boynunda ise dört adet muska taşıyordu. Bu çarpıcı özellikleriyle Ahmet Mithat Efendi'nin dikkat çekici bir tasviri haline gelmişti.Kara Ahmet, Fransa'da düzenlenen dünya güreş şampiyonasında rakiplerini bir bir yere sererek dünya şampiyonluğunu kazanmış bir isimdi. Ancak bu başarılar, kısa ömürlü bir hayatın ardında karanlık bir sona gebe bıraktı onu.
Hikayesi, 1871 yılında Deliorman topraklarında başladı. Bu bölge, pehlivanlarla ünlüydü ve Kara Ahmet de bu geleneğin içinde doğup büyüdü. Küçük yaşlardan itibaren güreşle ilgilenmeye başladı ve 20 yaşına geldiğinde bölgedeki tüm rakiplerini alt etmiş bir pehlivan haline gelmişti.Ancak daha fazla gelişmek ve yeni meydanlara çıkmak için 21 yaşında İstanbul'a gitti. Hergeleci İbrahim'den
eğitim almaya başladı ve kısa sürede İstanbul'un tanınmış pehlivanları arasına girdi. Avrupa'ya açılmak isteyen Kara Ahmet, Pierre isimli Rum bir organizatörle anlaşarak kıtaya gidip Grekoromen tarzında güreşmeye başladı.
Avrupa'da da başarılarına devam eden Kara Ahmet, İstanbul'a döndüğünde Grekoromen tarzına daha fazla hakim olmak için
galatasaray Lisesi'nden dersler aldı. Aynı zamanda Fransızca öğrenerek kendisini geliştirmeye devam etti. Bu dönemde Osmanlı'nın en büyük pehlivanlarından Adalı Halil ile çıktığı müsabakada berabere kalarak dikkatleri üzerine çekti.1899'da Fransa'nın düzenlediği dünya güreş şampiyonasına davet edilen Kara Ahmet, finalde ev sahibi Fransız güreşçi Laurent le Beaucairois'i yenecek ve Osmanlı'nın ilk resmi dünya güreş şampiyonu olacaktı. Ancak Fransız güreşçi Paul Pons'un meydan okumasıyla yeni bir mücadele başladı. Kara Ahmet, bu mücadeleyi de kazanarak dünya şampiyonluğunu pekiştirdi.Ancak kahreden bir sonla, 1902 yılında henüz 32 yaşındayken hayata veda etti. Ölümü, bir kahvehanede arkadaşlarıyla otururken aniden gerçekleşti. Kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi ve halk, dünya şampiyonu pehlivanlarının kaybettiği bir değeri yasladı. Ölümü, mezarının yanından geçenler arasında gizemli anılara sebep oldu. Bazıları, geceleyin mezarlıkta duydukları inilti ve çığlıkları anlattı. Rivayetlere göre, canlı canlı gömülmüş olabileceği düşünülen Kara Ahmet'in mezarı bir kez daha açıldı, ancak bu kez mezarın içindeki manzara dehşet vericiydi. Pehlivan, koma halinde gömülmüş ve mezarın içinde nefessiz kalarak hayatını kaybetmişti.Dünya şampiyonu Kara Ahmet'in mezar taşında, onun bahadırlığı ve cihan pehlivanlığındaki yeri anlatılmaktadır: "Bahadırlıkta meşhuru cihandır Kara Ahmet. Cihan'ın pehlivanı zemine arkası hiç gelmemişken felek yıktı yere o kahramanı sukuti penç ile kaydoldu. Tarih, Cihan Arslan'ı terk etti..."