sigortacılık işlemlerinin anlaşılır olması ve sistemin sağlıklı yürütülebilmesi için sigorta işlemlerinde geçen kavramlar, özellikler, işlevler ve prensipler için bazı standartlar belirlenmiştir. Belirlenen bu standartların sigorta müşterileri de dâhil olmak üzere sigortacılık faaliyetleri içinde yer alan herkes tarafından iyi bilinmesi sigortacılık sisteminin kaliteli yürütülmesine ve geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.
Temel Sigorta Terimleri
Sigortacılıkta kullanılan çok sayıda terim bulunur. Bu terimlerin bazıları bütün sigortacılık faaliyetlerini ilgilendirirken bazıları özel nitelik taşıyan sigortalar için kullanılmaktadır. Sigortacılıkta sıklıkla kullanılan temel terimler ve terimlerin açıklamaları aşağıdaki gibidir:
-Sigortalı: Maddi ve manevi varlıkları sigorta sistemi ile güvence altına alınan kişidir. Sigortalı, sigorta sözleşmesinden doğan yasal tazminat haklarının gerçek sahibidir.
-Sigortacı: Sigorta sözleşmesine dayalı olarak prim karşılığında güvence hizmeti satan ve sözleşmede belirtilen riskin gerçekleşmesi hâlinde zararı karşılamayı üstlenen tüzel kişidir.
-Sigorta Ettiren: Sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapan ve sigorta şirketinin sağladığı güvence karşılığında ödeme yapmayı kabul eden gerçek veya tüzel kişidir. Sigortalı ve sigorta ettiren aynı kişi olabileceği gibi farklı kişiler de olabilir. Örneğin, arabasını hırsızlığa karşı sigortalayan kişi ödeme yapmayı üstlenerek sigorta ettiren sıfatını, riskin gerçekleşmesi hâlinde ise zararı karşılanacağı için de sigortalı sıfatını taşımaktadır. Bir anne oğluna sağlık sigortası yaptırabilir. Bu durumda anne prim ödeme yükümlülüğünü alarak sigorta ettiren, oğlu ise hastalık hâlinde tedavi masrafları karşılanacağı için sigortalı taraf olur.
-Lehtar (Menfaattar): Sigorta sözleşmesinden doğan yasal tazminat hakkı sigortalıya aittir. Ancak sigortalının isteği ile bu hak devredilebilir. Hakkın devredilmesi ile sigorta sözleşmesinin sağladığı güvenceden faydalanacak kişiye lehtar denir. Lehtar, sözleşmede belirtilen herhangi bir kişi olabileceği gibi, sigortalının kanuni mirasçıları da olabilir.
-Üçüncü Şahıs (3. Şahıs): Sigortalının ailesi, çalışanları ve iş ortakları dışında kalan; sigortalının çıkarlarından doğrudan etkilenmeyen ve sigortalının yaptığı iş bağlamında ilişki kurmadığı kişilerdir. İnşaat işi ile uğraşan bir kişinin; ailesiyle, çalışanlarıyla ve iş ortaklarıyla arasında ekonomik bir bağ vardır. İnşaat sahasının yakınlarına aracını park eden ya da oradan geçen bir kişinin ise inşaat sahibi ile doğrudan ekonomik bağı bulunmaz. Ancak inşaat sahası dışına düşen bir demir parçası nedeniyle 3. şahıslarda oluşan zarardan yine de inşaat sahibi/sigortalı sorumludur.
-Sigorta Şirketi: Sigorta ettiren tarafından yapılan ödeme karşılığında sigorta sözleşmesinde belirtilen riskin gerçekleşmesi hâlinde sigortalının zararını karşılamayı üstlenen ticari işletmelerdir.
-Sigorta Acentesi: Sigorta şirketinin ürettiği sigorta sözleşmelerini komisyon karşılığında düzenleyen, bütün sigortacılık faaliyetlerinin yürütülmesinde sigorta şirketine aracılık eden ve sigorta şirketine bir sözleşmeyle bağlı olarak çalışan işletmelerdir.
-Broker: Sigorta yaptırmak isteyenleri temsil eden kişilerdir. Brokerler sigorta şirketlerinden tamamen bağımsız bir şekilde sigorta ürünlerinin seçilmesine ve sigorta işlemlerinin yürütülmesine yardımcı olmayı meslek edinirler.
-Aktüer: Sigorta olasılıklarını hesaplayan kişidir. Hangi risk için ne kadar ödeme yapılması gerektiğini, ne kadar güvence verileceğini bilimsel yöntemlerle hesaplayarak standartları belirler.
-Teklif: Sigorta sözleşmesi yapılmadan önce, sözleşmenin muhtemel şartlarını içeren ve sigortacı tarafından hazırlanarak sigorta müşterisine sunulan öneri belgesidir.
-Sigorta Poliçesi: Sigorta sözleşmesine ait belirleyici bilgileri (başlangıç, bitiş tarihleri, sigorta süresi, sigortanın taraflarına ait bilgiler, verilen güvenceler, sözleşmenin şartları vs.) içeren yazılı belgedir.
-Abonman Poliçe: Yangın, hırsızlık, nakliyat sigortalarına özel olarak sigortalanan ürünün miktarının değişken olduğu durumlarda düzenlenen poliçedir. Prim, sevk edilen ürünün miktarına ve taşıma fiyatına göre belirlenir.
-Sigorta Süresi: Sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu süredir. Sigorta süresi genellikle bir yıl olarak belirlenir. Ancak sigorta sözleşmelerinin özelliğine göre farklılık gösterebilir. Sigorta süresi poliçede belirtilir.
-Başlangıç Tarihi: Sigorta sözleşmesinde sigortanın başlangıcı olarak belirtilen tarihtir.
-Sona Erme Tarihi: Sigorta sözleşmesinin sona erdiği tarihtir. Sona erme tarihi çoğunlukla başlangıç tarihinin bir yıl sonrasıdır. Nakliyat sigortaları gibi süresi belli olmayan sigortalarda sona erme tarihi, işin tamamlandığı tarih olarak sözleşmeyle koşula bağlanır.
-Prim: Sigortanın sağladığı güvence karşılığında sigorta ettiren tarafından ödenen parasal bedeldir. Sigortacılıkta prim, hasara katılım payı olarak da ifade edilir. Riskin gerçekleşme olasılığının yüksek veya düşük olması prim miktarını etkiler. Risk yüksek ise prim de yüksek, risk düşük ise prim de düşüktür.
-Zeyilname: Poliçenin düzenlenmesinden sonra ortaya çıkan ve sigortacının üstlendiği risk durumunu değiştiren herhangi bir durum nedeniyle poliçeye ek olarak düzenlenmiş yazılı belgedir.
-Yenileme (Tecdit): Sigorta sözleşme süresinin dolması ile birlikte sigorta taraflarının onayı ile sigorta sözleşmesinin yenilenmesidir.
-İptal: Sigorta sözleşmesinin yürürlükten kaldırılmasıdır.
-Coğrafi Sınır: Sigorta sözleşmesinin geçerli olduğu coğrafi alandır.
-Tazminat: Sigorta sözleşmesinde yer alan risklerin gerçekleşmesi sonucunda sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen paradır.
-Teminat: Sigorta şirketinin, sigortalanan unsurun bir kısmının ya da tamamının zarar görmesi hâlinde, sözleşme şartları içinde tazmin edilmesine dair verdiği garantidir.
-Sigorta Konusu: Kaybedilmesi veya zarar görmesi sonucunda üzerinde menfaati bulunan kişiler için parasal kayıp oluşturan mal, sorumluluk veya sağlık unsurlarıdır. Bir binada yer alan eşyalar, bir işi yerine getirirken alınan sorumluluk ve sigortalı kişinin sağlığının bozulması sigortanın konusuna örnek olarak verilebilir.
-Sorumluluk: Kişinin; davranışlarını veya yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir. Sorumlulukların sigorta konusu olarak ele alınabilmesi için üstlenilen sonuçların parasal değer taşıması gerekir.
-Sigorta Bedeli: Sigortalanan unsura, sigorta sözleşmesinde belirtilen riskler için tanımlanan parasal değerdir.
-Sigorta Değeri: Sigortası yapılan varlığın sahip olduğu parasal değerdir. Örneğin, bir arabanın piyasadaki güncel satış fiyatı (rayiç bedel).
-Aşkın Sigorta: Sözleşmede yazan sigorta bedelinin, sigortalanan varlığın değerinden yüksek olması durumudur. Örneğin, değeri 500.000 ₺ olan bir evin sigorta sözleşmesinde yazan sigorta bedelinin 600.000 ₺ olması.
-Eksik Sigorta: Sigorta sözleşmesinde yazan sigorta bedelinin, sigortalanan varlığın değerinden düşük olması durumudur. Örneğin, değeri 2.000 ₺ olan telefonun
sigorta sözleşmesinde yazan sigorta bedelinin 1.800 ₺ olması.
-Hasar: Riskin gerçekleşmesiyle oluşan parasal zararlardır.
-Kısmi Hasar: Sigortalanan unsurun bir kısmının hasarlanması durumudur. Sigortalıya sözleşmesinde belirtilen tazminatın hasar için hesaplanan kısmı ödenir. Poliçe, daha sonra oluşabilecek hasarlar için kalan tazminat miktarı kadar güvence vermeye devam eder.
-Tam Ziya: Sigortalanan unsurun tamamının hasarlanmasıdır. Tam ziya durumunda sigorta sözleşmesinde belirtilen tazminat miktarı kadar ödeme yapılır ve sigorta sözleşmesi sona erer.
-Eksper: Sigorta sözleşmesinde belirtilen risklerin gerçekleşmesi hâlinde oluşan zarar ve kayıpların miktarını, niteliğini ve nedenlerini belirleyerek hasarın parasal tutarını raporlayan kişidir.
-Ekspertiz: Sigorta konusu olan risklerin gerçekleşmesiyle oluşan zararları tespit etme işidir.
-Kaza Tespit Tutanağı: Maddi hasara sebep olan trafik kazalarında; kazayı yapan kişilerce düzenlenen ve kazanın nasıl meydana geldiğini gösteren rapordur.
-Rücu: Riskin gerçekleşmesine neden olan kusurlu kişilerin zarara ortak edilmesidir. Sigorta şirketi, zarar gören sigortalının parasal kaybını telafi ettikten sonra riskin gerçekleşmesine neden olan kişinin kusuru oranında zarara katılmasını talep etme hakkına sahiptir.
-Komisyon: Sigortacılık faaliyetlerinin yürütülmesinde aracılık yapan kişi ve kurumlara sigorta şirketleri tarafından ödenen ve sigorta primi üzerinden oransal olarak belirlenen para miktarıdır.
-Zorunlu Sigorta: Yapılması yasalarla zorunlu tutulmuş sigortadır (trafik sigortası).
-Kloz: Sigorta poliçelerine eklenerek sigortanın kapsamını genişleten veya daraltan koşullardır. Sözleşmede bazen özel şart olarak bazen de poliçenin bir bölümü olarak yer alır. Sözleşme sınırlarını detaylı olarak belirler.
-Reasürans: Sigorta şirketlerinin üstlendikleri riskleri diğer sigorta şirketlerine transfer etme yoluyla dağıtmasıdır.
-Sedan Şirket: Reasürans sözleşmelerinde riskleri devreden sigorta şirketidir.
-Reasürör: Reasürans sözleşmelerinde sigorta şirketinin risklerini devralan sigorta şirketidir.
-Saklama Payı (Konservasyon): Reasürans sözleşmelerinde reasürör sigorta şirketleri risklerinin bir kısmını devreder, bir kısmı da kendisinde kalır. Sigorta şirketi üzerinde kalan risklere konservasyon denir.
-Sesyon: Sedan şirketin kendi üzerinde tutmayıp reasüröre devrettiği kısım veya orandır.
-Avarya: Deniz ticaretinde gemiye ya da gemide bulunan yüke gelen zarardır. Oluşan zarardan gemi veya yük sahibine ve onların sigorta şirketlerine bir pay düşer. Gemide veya yükte oluşan zarara gemi ve yük sahibinin ortak katılmasına müşterek avarya, oluşan zarara gemi ve yük sahiplerinden sadece birinin katılmasına ise hususi avarya denir.
-Navlun: Deniz, kara, demir ve hava yolu aracılığı ile ürün taşıyan şirkete, ürün taşıtan işletmelerce ödenen ücrettir. Ürünlerde taşıma sırasında meydana gelebilecek zarar ve kayıplar navlun sigortası ile güvence altına alınır.
-Muafiyet: Bazı sigorta türlerinde sözleşme ile sigortalının hasara katılım göstermesi zorunlu tutulmuştur. Sigortalının hasara katıldığı konu ve orana muafiyet denir. Sigortalının hasara katılım oranı arttıkça sigorta ettirenin ödeyeceği prim miktarı azalır. Oluşan hasarın belli bir yüzdesinin sigortalı tarafından ödenmesine tenzili muafiyet adı verilir. Bazı durumlarda hasar, poliçedeki muafiyet oranını aşabilir. Bu durumda sigortalının hasarın tamamını ödemesi gerekebilir. Hasarın tamamının sigortalı tarafından ödendiği bu muafiyete entegral muafiyet adı verilir.
-Tahkim: Sigorta şirketleri ile sigortalı/sigorta ettiren arasında oluşan anlaşmazlıkların giderilmesidir. Tahkim işlemi Sigorta Tahkim Komisyonu aracılığı ile karara bağlanır. Sigortalı, sigorta ettiren ve sigorta sözleşmesinden faydalanan kişiler tahkim için başvuru yapabilir.
-Sigorta Tahkim Komisyonu: Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları çözmek amacıyla kurulmuş olan komisyondur. Komisyon, uyuşmazlıkları mahkeme aşamasından önce çözüme kavuşturarak tarafların sonuca hızlı ulaşmasını sağlar. Komisyon sayesinde sigorta işlemlerinde aksayan yönlere dikkat çekilir ve mahkemelerin iş yükünü azaltır.