Padişaha, dönemin ileri gelenlerine sunduğu kasidelerle göze girdi. Kaynaklar, Sihâmı Kazâ (Kaza Okları) adlı eserini okuyan padişahın, çevreye düşen bir yıldırım üzerine bir daha yergi yazmayacağına söz verdiğini belirtirler. Sözünde durmayıp Vezir Bayram Paşa hakkında bir taşlama yazması üzerine, boğdurularak denize atıldı.
Yaşadığı dönemden başlayarak kaside ve yergi alanlarında, Türk edebiyatının en usta şairi sayıldı. Şiir tekniğine egemendi, ölçü ve uyağı ustalıkla kullandı. Yeni, kullanılmamış sözcükler, tamlamalar ve deyimlerden oluşan zengin sözlüğü, akıcı, süslü, abartılı söyleyişiyle kendinden sonraki şairleri de etkiledi.
Abartmaya olan eğilimi, güçlü, renkli hayal gücüyle kendine özgü bir şiir geliştirdi. Onda, övgü de yergi de olağanın sınırlarını aşar, ölçüsüzleşir. Kendini övmeye olan düşkünlüğüyse göze batacak kadar aşırıdır.