Dünya üzerinde gerçekleşen bütün olumlu gelişmeler sadece insanın biyolojik varlığının devam etmesine yönelik etkilere sahip. Günümüz dünyasında meydana gelen gelişmelerin, yeniliklerin en önemli etkisi, bu unsurların insanın kişiliğini de geliştirmeye hizmet etmesi ve insanın kişiliğini korumasıdır. Hukukta kişi, hak ve borçlara sahip olabilen varlıktır.
Kişilik kavramı ise dar anlamda ve geniş anlamda olmak üzere iki farklı şekilde tanımlanmaktadır. Dar anlamda kişilik, kişi kavramı ile eş anlamlıdır. Geniş anlamda kişilik ise hak ehliyetini, fiil ehliyetini, kişilik haklarını ve kişisel hâl sicillerini kapsamaktadır.
Kişisel hâller, kişinin kendine özgü ve onu diğer insanlardan ayıran nitelikleridir. Örneğin; kişinin erginliği, medeni durumu, cinsiyeti, soyu gibi unsurlar kişisel hâller arasında yer alan ve hukuk düzeni tarafından dikkate alınan niteliklerdir.
Kişilik hakkı, “Kişinin insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürebilmesinin olmazsa olmaz şartları; onun maddi, manevi ve ekonomik bütünlüğü ile kişinin kendi varlıkları üzerinde sahip olduğu mutlak haktır.” Kişilik hakkı; para ile ölçülemeyen, vazgeçilemeyen, temlik edilmeyen (başkasına devredilmeyen) ve mirasçılara geçmeyen bir haktır. Örneğin; bir kişinin şeref ve haysiyeti, özgürlüğü, aile içi sırları, düşünsel faaliyetleri, adı, şöhreti gibi unsurlar kişilik hakkı kapsamında olup başkalarına devredilemez niteliklerdir.
Kişilik haklarının vazgeçilemez ve devredilemez haklar olduğu Medeni Kanun’un 23. maddesinde “Kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemez. Kimse özgürlüklerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamaz.” ifadesiyle kesin olarak belirtilmiştir. Bahsi geçen maddede, kişilik haklarının devredilemez nitelikte olduğu vurgulanmasına rağmen hangi unsurların kişilik hakkı kapsamında olduğu belirtilmemiştir. Bu unsurların belirtilmemesinin bir sebebi, insan varlığını oluşturan ve insanın sırf insan olduğu için sahip olduğu değerleri “bir bütün olarak belirtmenin” zor olmasıdır.
Bir diğer sebep ise, sınırsız sayıda olan kişilik haklarının kanun ile “sınırlandırılmasının” kişilik haklarına doğrudan zarar verecek bir durum olmasıdır. Hukukta kişilik hakları konusunda numerus clausus [numerus kılavzus (sınırlı sayı)] ilkesi geçerli değildir. Medeni Kanun’da sayılmamışsa da hukuk bilimciler kişilik haklarını; maddi haklar, manevi haklar, mesleki haklar, ekonomik haklar gibi farklı kategorilerde incelemektedir. Maddi haklar, kişinin bedensel bütünlüğüne yönelik hakları iken, manevi haklar kişinin onuru ve saygınlığına yönelik haklarıdır.
Kişilik hakkını oluşturan bazı değerler şunlardır:
• Ad
• Hayat, sağlık ve vücut tamlığı
• Faaliyet ve yaşamını düzenleme özgürlüğü
• Haysiyet ve onur
• Resim ve ses
• Kişinin sırları
• Özel hayat
İnsanın sırf insan olduğu için sahip olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunan kişilik haklarının temel nitelikleri vardır. Kişilik haklarının özünün belirlenmesinde esas alınan bu nitelikler aşağıda sıralanmıştır.
• Kişilik hakları, mutlak hak niteliği taşır. Bu nedenle, kişilik haklarına saldırıda bulunan herkese karşı ileri sürülebilir.
• Kişilik hakları, şahıs varlığı haklarına dâhil oldukları için hiçbir şekilde maddi değere sahip değildir.
• Kişilik hakları, kişinin kişiliğinden ayrılmaz bir karakter taşıdığı için bu haklardan vazgeçmek ve bunları devretmek mümkün değildir.
• Kişilik hakları miras yolu ile geçmez.
• Kişilik hakları zamanaşımına uğramaz ve onlara hak düşürücü süre işlemez.
• Kişilik hakları savunma sağlayan haklardır.
Kişilik kavramı ise dar anlamda ve geniş anlamda olmak üzere iki farklı şekilde tanımlanmaktadır. Dar anlamda kişilik, kişi kavramı ile eş anlamlıdır. Geniş anlamda kişilik ise hak ehliyetini, fiil ehliyetini, kişilik haklarını ve kişisel hâl sicillerini kapsamaktadır.
Kişisel hâller, kişinin kendine özgü ve onu diğer insanlardan ayıran nitelikleridir. Örneğin; kişinin erginliği, medeni durumu, cinsiyeti, soyu gibi unsurlar kişisel hâller arasında yer alan ve hukuk düzeni tarafından dikkate alınan niteliklerdir.
Kişilik hakkı, “Kişinin insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürebilmesinin olmazsa olmaz şartları; onun maddi, manevi ve ekonomik bütünlüğü ile kişinin kendi varlıkları üzerinde sahip olduğu mutlak haktır.” Kişilik hakkı; para ile ölçülemeyen, vazgeçilemeyen, temlik edilmeyen (başkasına devredilmeyen) ve mirasçılara geçmeyen bir haktır. Örneğin; bir kişinin şeref ve haysiyeti, özgürlüğü, aile içi sırları, düşünsel faaliyetleri, adı, şöhreti gibi unsurlar kişilik hakkı kapsamında olup başkalarına devredilemez niteliklerdir.
Kişilik haklarının vazgeçilemez ve devredilemez haklar olduğu Medeni Kanun’un 23. maddesinde “Kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemez. Kimse özgürlüklerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamaz.” ifadesiyle kesin olarak belirtilmiştir. Bahsi geçen maddede, kişilik haklarının devredilemez nitelikte olduğu vurgulanmasına rağmen hangi unsurların kişilik hakkı kapsamında olduğu belirtilmemiştir. Bu unsurların belirtilmemesinin bir sebebi, insan varlığını oluşturan ve insanın sırf insan olduğu için sahip olduğu değerleri “bir bütün olarak belirtmenin” zor olmasıdır.
Bir diğer sebep ise, sınırsız sayıda olan kişilik haklarının kanun ile “sınırlandırılmasının” kişilik haklarına doğrudan zarar verecek bir durum olmasıdır. Hukukta kişilik hakları konusunda numerus clausus [numerus kılavzus (sınırlı sayı)] ilkesi geçerli değildir. Medeni Kanun’da sayılmamışsa da hukuk bilimciler kişilik haklarını; maddi haklar, manevi haklar, mesleki haklar, ekonomik haklar gibi farklı kategorilerde incelemektedir. Maddi haklar, kişinin bedensel bütünlüğüne yönelik hakları iken, manevi haklar kişinin onuru ve saygınlığına yönelik haklarıdır.
Kişilik hakkını oluşturan bazı değerler şunlardır:
• Ad
• Hayat, sağlık ve vücut tamlığı
• Faaliyet ve yaşamını düzenleme özgürlüğü
• Haysiyet ve onur
• Resim ve ses
• Kişinin sırları
• Özel hayat
İnsanın sırf insan olduğu için sahip olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunan kişilik haklarının temel nitelikleri vardır. Kişilik haklarının özünün belirlenmesinde esas alınan bu nitelikler aşağıda sıralanmıştır.
• Kişilik hakları, mutlak hak niteliği taşır. Bu nedenle, kişilik haklarına saldırıda bulunan herkese karşı ileri sürülebilir.
• Kişilik hakları, şahıs varlığı haklarına dâhil oldukları için hiçbir şekilde maddi değere sahip değildir.
• Kişilik hakları, kişinin kişiliğinden ayrılmaz bir karakter taşıdığı için bu haklardan vazgeçmek ve bunları devretmek mümkün değildir.
• Kişilik hakları miras yolu ile geçmez.
• Kişilik hakları zamanaşımına uğramaz ve onlara hak düşürücü süre işlemez.
• Kişilik hakları savunma sağlayan haklardır.