Neden olmasın? Bir çok alkol müptelâları içkiyi terk etmişler, eski hayatlarının aksine, son derece sakin, mazbut bir hayata dönüş yapmışlardır. Yalnız kesin şart, şahsın içkiyi kesin bırakma azminin olması lâzımdır.
Bu bakımdan, gerek içkiye alışmış, gerekse alışma yolunda olanlara düşen, içkiden tövbe etmek, bir an evvel vazgeçmektir. Rahmeti, merhameti sonsuz olan Cenabı Hak’kın tövbe kapısı sonuna kadar, kıyamete kadar açıktır. Tövbe edenlerin ve tövbesini bozmayanların günahlarının affedileceği, çeşitli âyetlerde ve hadislerde müjdelenmiştir. Tövbe ile alâkalı bir kaç örnek verelim;
Nasr Sûresi, 3. âyet; “Rabbin Teala ya hamd ve şükrederek O’nu tenzih et. O’nun mağfiretini iste, şüphe yok ki, Allah tövbeleri çok kabul edici, günahları affedicidir.”
Âli İmrân Sûresi, 135. âyet: “O’nlar kötü bir iş işledikleri yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı anıp hemen günahlarından tövbe ve istiğfar ederek mağfiret dileyenlerdir. Zaten günahları Allah’tan başka kim affedebilir? Birde onlar işledikleri günah da, bile bile ısrar da etmezler.”
Ebu Eyyûb (R.A.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.s.) buyurdular ki: “Eğer siz hiç günah işlemese idiniz, Allah Teala hazretleri sizi helâk eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tövbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.”
(Müslim, Tövbe, 9; Tirmizî, Da’avât, 105)
Bir hadislerinde, Hz. peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır; “Her kim; kendisinden başka ibadete lâyık hiçbir ilâh olmayan, hayat ve beka sahibi yüce Allah’a (bir daha işlememek üzere günahlarımdan) tövbe ve istiğfar ediyorum, diye yalvarırsa (şirkten başka) Hakkullah’a müteallik en büyük günahı bile irtikab etmiş olsa, günahları mağfiret
Bu bakımdan, gerek içkiye alışmış, gerekse alışma yolunda olanlara düşen, içkiden tövbe etmek, bir an evvel vazgeçmektir. Rahmeti, merhameti sonsuz olan Cenabı Hak’kın tövbe kapısı sonuna kadar, kıyamete kadar açıktır. Tövbe edenlerin ve tövbesini bozmayanların günahlarının affedileceği, çeşitli âyetlerde ve hadislerde müjdelenmiştir. Tövbe ile alâkalı bir kaç örnek verelim;
Nasr Sûresi, 3. âyet; “Rabbin Teala ya hamd ve şükrederek O’nu tenzih et. O’nun mağfiretini iste, şüphe yok ki, Allah tövbeleri çok kabul edici, günahları affedicidir.”
Âli İmrân Sûresi, 135. âyet: “O’nlar kötü bir iş işledikleri yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı anıp hemen günahlarından tövbe ve istiğfar ederek mağfiret dileyenlerdir. Zaten günahları Allah’tan başka kim affedebilir? Birde onlar işledikleri günah da, bile bile ısrar da etmezler.”
Ebu Eyyûb (R.A.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.s.) buyurdular ki: “Eğer siz hiç günah işlemese idiniz, Allah Teala hazretleri sizi helâk eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tövbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.”
(Müslim, Tövbe, 9; Tirmizî, Da’avât, 105)
Bir hadislerinde, Hz. peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır; “Her kim; kendisinden başka ibadete lâyık hiçbir ilâh olmayan, hayat ve beka sahibi yüce Allah’a (bir daha işlememek üzere günahlarımdan) tövbe ve istiğfar ediyorum, diye yalvarırsa (şirkten başka) Hakkullah’a müteallik en büyük günahı bile irtikab etmiş olsa, günahları mağfiret