Gebelikte vücutta oluşan bazı değişiklikler, hazımsızlığı arttırabilir. Vücuttaki hormon düzeylerindeki değişmeler, sindirimi yavaşlatabilir ve normalde midedeki sindirilmiş gıdaların yemek borusuna kaçışını engelleyen kasların gevşemesine neden olabilir. Buna ek olarak büyüyen rahim, mideye baskı yapabilir. Bu durumu önlemek için yemeklerde çok miktarda sıvı alınmaması, baharatlı ve gaz yapıcı gıdaların tüketilmemesi, yatmadan önce yemek yenilmemesi önerilir.
2- Kabızlık
Gebelikte kabızlık sık rastlanan bir belirtidir. gebelik hormonları tüm düz kaslarda olduğu gibi sindirim sisteminin düz kaslarında da gevşemeye neden olur. Bu gevşeme bağırsak hareketlerinin yavaşlamasıyla sonuçlanır. Ayrıca gebeliğin son dönemlerine doğru iyice büyümüş olan rahmin rektuma (kalın bağırsağın son kısmı) baskı yapması da kabızlık gelişmesini kolaylaştırıcı bir etkendir.
Kabızlıktan yakınılıyorsa hemen ilaç tedavisine başlamadan önce yapılabilecek bazı şeyler vardır. Günde iki litre sıvı almak, sebze ve meyve, yulaf ezmesi gibi lifli besinleri daha fazla ve her gün tüketmek ve doktorun önerdiği ölçüde düzenli egzersiz yapmak mutlaka faydalı olacaktır. Tuvalete çıkma ihtiyacı ortaya çıktığında bu ertelenmemelidir.
3- Hemoroit
Gebelikte büyüyen rahmin toplardamarlara yaptığı bası rektum (kalın bağırsağın son kısmı) toplardamarlarının daha belirgin hâle gelmesine ve daha ileri aşamalarda anüs (makat) bölgesinde hemoroit (basur) adı verilen şişliklerin oluşmasına neden olabilir. Daha önceden hiçbir şekilde hemoroiti olmayan bir anne adayında gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bu durum ortaya çıkabilir. Önceden hemoroiti olan anne adaylarında durum gebelikte ilerleyebilir. Özellikle kronik kabızlık ve zorlu dışkılama hemoroitlerde ağrı ya da kanamaya yol açabilir.
4- Varisler
Büyüyen rahmin ana toplardamarlara bası yapması sonucu basının altında kalan toplardamarların içindeki basınç artar ve bu damarlar daha belirgin hâle gelir. Özellikle ayakta uzun süre durmak zorunda olanlarda var olan varisler belirginleşebilir ya da bu varisler ilk kez gebelik döneminde ortaya çıkabilir. Ayakta uzun süre durmaktan kaçınmak, mümkün olan her durumda istirahat etmek, doktorun önerdiği egzersizleri uygulamak, otururken ya da yatarken ayakları vücuttan daha yüksekte tutmak gibi önlemlerle varis gelişimi önlenebilir ya da en azından hafifletebilir. Bacakların dolaşımını daha da bozacak olan bel kısmı dar kıyafetler giymekten kaçınılmalıdır.
5- Gebelikte Bacak Krampları
Kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi mineraller dolaşımın ve kasların düzgün çalışması için gereklidir. Eksikliğinde de ani kas rahatsızlıkları ve kramplar devreye girer. Dolayısıyla gebelik döneminde mineraller bebeğin anne karnındaki gelişimine harcandığı için eksiklik doğar. Kramplar bu nedenle oluşur.
Krampları önlemek için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
Bol su tüketilmelidir.
Yürüyüş yapmaya ve hareket etmeye özen gösterilmelidir.
Uzun süre ayakta kalmamaya da dikkat edilmelidir.
Uyumadan önce 10 dakikalık bacak egzersizleri yapılmalıdır.
Otururken ayağın altına yükseklik konulmalıdır.
Beslenmede kalsiyuma ağırlık verilmelidir.
6- Bel ve Sırt Ağrısı
Gebelikte en sık görülen şikâyetlerden biri de sırt ağrılarıdır. İş gücü kaybına ve zor doğuma sebebiyet verir. Gebelik ilerledikçe sırt ve bel ağrıları daha çok artar. Özellikle son aylarda gebenin hareketlerini kısıtlar. Gebeliğin son günlerinde daha çok görülen bu tip ağrıları da vücudun kendisini doğuma hazırlaması olarak nitelendirmek doğru olur. Bu ağrılar eklemlerdeki gevşeme ile ilgilidir. Öte yandan sinirleri etkileyen olayların da ağrılar üzerinde önemli bir etken olduğu kesin olarak bilinmektedir. Bel ve sırt ağrıları olan gebe kadının yüksek topuklu ayakkabı giymemesi ve sert jimnastik hareketlerinden kaçınması gerekir. Öte yandan yatak istirahatinin de ağrıları hafifletmesi bakımından önemi büyüktür
Bel ve sırt ağrısını önlemek için
aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
Ortopedik ve kısmen sert yatak kullanılmalıdır. Yataktan kalkarken destek alıp kalkılmalı, bele ağırlık verilmemelidir.
Çok yumuşak koltuklar tercih edilmemelidir.
2 saatten fazla aynı pozisyonda oturulmamalıdır.
Yatarken ayakların arasına yastık konulmalıdır.
Fazla kilo alınmamalıdır.
Ortopedik ayakkabı kullanılmalıdır.
7- Sık İdrara Çıkma
Gebelikte sık idrara çıkma, gebeliğin en yaygın erken belirtilerinden birisidir. 6 haftalıktan itibaren gebeliğin ilk 3 aylık dönemine kadar sık idrara çıkma devam eder. Sık idrara çıkma gebeliğin son 3 aylık döneminde de olur. Gebelikte sık sık idrara çıkmanın en temel nedeni yaşanan hormonal değişikliklerdir. Hormonal değişmeler böbreklere daha hızlı bir şekilde kan akışına neden olur. Bu da idrar torbasının daha sık dolmasına yol açar.
Sık idrara çıkmamak için sıvı alımını azaltmak uygun değildir. Bu vücudun sıvı miktarını azaltarak sıvı yetersizliğine yol açar. Yine bol su ve diğer sağlıklı sıvılardan içmeye devam etmelidir fakat gece yatmadan önce alınan sıvılar azaltılabilir veya sıvı alımı kesilebilir. Bol sıvı alımı gün içinde yapılabilir.
8- Uyku Problemi
Anne adayı gebelikten önce uyumaya alışkın olduğu pozisyonda gebelikte vücut şeklinin değişmesinden dolayı zorlanabilir. Gebelikte sırtüstü yatmak önerilmez, annenin sol yanına yatması önerilir. Son aylarda karnın aşırı büyümesinden dolayı anne bu pozisyonlarda zorlanabilir ancak bebeğin sağlığı için sol yana dönük yatmak uygundur. Sol yana dönüldüğünde damarlar üzerindeki baskı azalır ve bebeğe daha fazla kan gider. Sol yanda yatarken bacaklarınızı bükerseniz ve aralarına yastık koyarsanız daha rahat edersiniz. Yan yatış pozisyonu nefes darlığını da azaltacaktır. Yan pozisyonda annenin rahat etmesi için özel "gebelik yastıkları" üretilmektedir. Yatarken ağzınıza su gelmesi oluyorsa vücudunuzun üst kısmını yükseltecek şekilde yastıklar koyabilirsiniz. Gebeliğin ilk aylarında sırtüstü dâhil her pozisyonda yatılabilir, bir zararı olmaz. Uyurken sırtüstü ve karın üstüne yatma pozisyonlarından kaçınmak gerekir. Sırtüstü yatma pozisyonu nefes darlığı, hemoroit, ağza su gelmesi problemlerine sebep olur ve bebeğe giden kan akımını azaltır. Karnın üzerine yatma pozisyonu karna baskı yapacağından zararlı olabilir ve zaten karnın büyümesinden dolayı rahatsızlık verecektir.
9- Diş Problemleri
Diş sağlığı hamilelikte özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur. Yanlış bilgilendirme ciddi sorunlara neden olabilir. hamilelik sırasında ağızdaki asit miktarı artar. Bu nedenle çürük riski de yüksektir. Kusma da diş çürüğüne neden olabilecek bir durumdur. Mide asidinin dişlere daha fazla temas etmesi sebebiyle çürük görülme ihtimali artar