Üç yüz binden çok hadîs-i şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilen büyük hadis âlimi. Buna, hadîs müctehidi de denir.
Hadîs imâmlarının en büyüklerinden olan İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği) bir hadîs-i şerîf şöyledir:
Müslüman, müslümanın (din) kardeşidir. Müslüman, kardeşine zulmetmez ve onu düşman eline vermez (himâye eder, korur). Her kim müslüman kardeşinin yardımı nda bulunur ve onun ihtiyâcın ı te'min ederse, Allah da ona yardım eder. Her kim, bir müslümanın sıkıntılarından birini giderirse, cenâb-ı Hak buna mukâbil (karşılık), ondan kıyâmet sıkıntılarından birini giderir. Her kim, bir müslümanın aybını (kusûrunu) örterse Allahü teâlâ âhirette onun (kusur) ve kabâhatlerini örter.
Hadîs imâmlarından İmâm-ı Müslim'in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf ise şöyledir:
Herhangi bir müslümanın başına; yorgunluk, hastalık, düş ünce, keder, acı, diken batmasına kadar, her ne gelirse, Allahü teâlâ bunları; o müslümanın hatâlarına keffâret kılar.
Hadîs imâmlarının en büyüklerinden olan İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği) bir hadîs-i şerîf şöyledir:
Müslüman, müslümanın (din) kardeşidir. Müslüman, kardeşine zulmetmez ve onu düşman eline vermez (himâye eder, korur). Her kim müslüman kardeşinin yardımı nda bulunur ve onun ihtiyâcın ı te'min ederse, Allah da ona yardım eder. Her kim, bir müslümanın sıkıntılarından birini giderirse, cenâb-ı Hak buna mukâbil (karşılık), ondan kıyâmet sıkıntılarından birini giderir. Her kim, bir müslümanın aybını (kusûrunu) örterse Allahü teâlâ âhirette onun (kusur) ve kabâhatlerini örter.
Hadîs imâmlarından İmâm-ı Müslim'in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf ise şöyledir:
Herhangi bir müslümanın başına; yorgunluk, hastalık, düş ünce, keder, acı, diken batmasına kadar, her ne gelirse, Allahü teâlâ bunları; o müslümanın hatâlarına keffâret kılar.